Author :
Abstract
Küreselleşme, savaşlar, ekonomik, sosyal etkiler dünya genelinde göç hareketlerine hız katarak yapısal sorunları ve çeşitli faktörleri (sermaye, ticaret, bilgi, insan dolaşımı…vd.) etkileyerek uluslararası işbirliği ve ulusların sınır içi ve sınır dışı hukuklarında güncellemeleri zorunlu kılmaktadır. Kişi ve kitleler gönüllü veya zorunlu sebeplerden dolayı yaşadıkları yerlerden ayrılarak göç etmektedirler. Bu çalışma kişilerin veya kitlelerin zorunlu sebeplerle göçün en insani boyutu olan sığınma ve sığınma haklarını ulusal ve uluslararası kabul edilen protokol ve anlaşmalar bağlamında incelemektedir. Uluslararası teamüllerde fiili risk taşıyan sığınma hareketlerinin ve sığınma hakkının devletler tarafından korunarak çözüm üretmeleri beklenmektedir. Bu bağlamda Birleşmiş Milletler Antlaşması, İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi ve 1951 tarihli Mültecilere İlişkin Cenevre Sözleşmesi ile uluslararası hukukta kabul edilen hukuki metinler incelenmiştir. Türkiye coğrafi, tarihi, kültürel birçok sebeple çeşitli göçlere maruz kalmasından dolayı hukuki metinlerinde yeniden oluşturma veya güncellemelere gitmiştir. Çalışmada Türkiye’nin iç hukukunda yaptığı kanun ve yönetmeliklere de yer verilmiştir. Sonuç olarak göç hareketleri ve çeşitli göç gruplarının tanımlanmaları üzerine genellemelere gitmek göçün coğrafi, etnik, kültürel, ekonomik, çevresel birçok boyutunun olmasından dolayı yapılamamaktadır. Göç çalışmalarında sığınma hareketleri son yıllarda çalışılmaya başlanmıştır. Bu da alan yazın konusunda önemli bir sınırlılığa neden olmaktadır. Ayrıca göç olgusunun dinamik ve sürekli kendini yenileyen bir yapıya sahip olması araştırmaların boyutunu zorlaştırmaktadır.
Keywords
Abstract
Globalization, wars, economic and social effects accelerate the migration movements around the world, affecting structural problems and various factors (capital, trade, information, human circulation, etc.), making it necessary to update international cooperation and national borders and borders. People and masses migrate by leaving their places of residence for voluntary or compulsory reasons. This study examines the right to asylum and asylum, which is the most humane dimension of migration for forced reasons, in the context of nationally and internationally accepted protocols and agreements. Asylum movements and the right to asylum, which carry actual risks in international practices, are expected to be protected by the states and produce solutions. In this context, the United Nations Charter, the Universal Declaration of Human Rights, the 1951 Geneva Convention on Refugees and the legal texts accepted in international law have been examined. Due to the fact that Turkey has been exposed to various migrations for many geographical, historical and cultural reasons, it has gone to re-creation or updates in its legal texts. In the study, the laws and regulations made in Turkey's domestic law are also included. As a result, generalizations on migration movements and the definition of various migration groups cannot be made because migration has many geographical, ethnic, cultural, economic and environmental dimensions. Asylum movements in migration studies have started to be studied in recent years. This causes an important limitation in the literature. In addition, the fact that the phenomenon of migration has a dynamic and constantly renewing structure makes the size of the research difficult.
